Genişleyen Evren


Ben bu sayfayı, "bilim evrenin genişlediğini keşfetti, Kur'an'da da Allah evrenin genişlediğini söylüyor, dolayısıyla bilim Kur'an'ın Allah'tan geldiğini ispatladı" demek için yazmıyorum. Allah bu evreni yarattıysa, genişlediğine dair bilgi de verdiyse bunu da kitabında bildirdiyse, bilim başkasını değil ayette yazanı keşfetmek, görmek durumundadır. Bu sayfayı yapma amacım Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair şüpheleri olanlara dikkat çekici bilgi vermektir. Big Bang, evrenin genişlemesi 20. yüzyılda keşfedildi. Kur'an'da bunu anlatan ayetler olmasaydı, Kur'an'ın Allah'tan geldiğine inanamayacak mıydık? Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair şüphelerin varsa bu sayfa düşünmene sebep olabilir. Daha fazla bilgiyi bu sayfadan görebilirsin. Kuran-ı Kerimin İnsan Yazması Olmadığını Hakkında Açıklama

Allah Varlığının Delillerini Göstereceğini Söylüyor

Ayet bu;

Zariyat
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

53. Onlara, çevrelerinde ve kendi bedenlerinde olan âyetlerimizi göstereceğiz, sonunda onun (Kur’ân’ın) tümüyle doğru olduğu, onlar açısından iyice ortaya çıkacaktır[*]. Sahibinin her şeye şahit olması yetmez mi?

[*] Tabiatta bulunan her şey Allah'ın âyetidir. Çevremizde ve vücudumuzda yer alan bu âyetler, Kur'ân ayetleriyle tam bir uyum içindedir. Kendini yaratanın Allah olduğunu bilmeyen yoktur. Kur'an âyetlerinin, kendi yapısı ve tabiatta yaptığı gözlemlerle uyum içinde olduğunu gören herkes, Kur’ân’ın Allah'ın kitabı olduğu konusunda tam bir kanaate varır. Allah dinini şöyle tanımlamıştır: Yüzünü dosdoğru bu dine, Allah’ın insanları yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur. Doğru din budur, ama çoğu insan bunu bilmez. (Rum 30/30)

Allah'ın kendi varlığına ve gönderdiği kitaba dair delilleri göstermesi, dış dünyadaki yaratılışın Kur'an'da anlatılan yaratılışla örtüşmesidir. Allah yarattığı her şeye ayet diyor. Dış dünyadaki ayetlerle Kur'an'daki ayetler tam bir uyum içindedir. Onlardan biri evrenin genişlemesi ve onu anlatan ayettir.

Zariyat
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

47. Evreni/göğü/uzayı kuvvetle, sapasağlam bina ettik/kurduk. Ve şüphesiz Biz onu genişletiyoruz.

Alttaki paragrafı vikipedia’den aldım. Bununla ilgili pek çok kitap var. Taşkın Tuna'nın kitaplarını tavsiye ederim.

Hubble ve kırmızıya kayma

Amerikalı astronom Vesto Slipher (1875-1969), 1912 yılında galaksilerden gelen ışığın tayfını incelemeğe başladı ve birçok galaksinin tayfı üzerindeki siyah çizgilerin olmaları gereken yerden kırmızı uca doğru kaydıklarını buldu. Buna kırmızıya kayma olayı denilir (İng. red shift). Ancak incelemeyi genişleten ve kırmızıya kaymanın nedenini bulan kişi, o dönemin en büyük gözlemevi olan Wilson Gözlemevi'nde çalışan Amerikalı astronom Edwin Hubble (1889-1953) oldu. Hubble’ın bilim tarihine geçen yardımcısı ise hiçbir eğitimi olmayan Milton Humason’du (1891-1972). Hubble, tayftaki kırmızıya kaymanın galaksilerin uzaklaşmasının bir sonucu olduğunu buldu. Buna göre uzaklaşan cisimden gelen elektromanyetik dalganın dalga boyu, uzaklaşma süratine bağlı olarak artar. Ama Hubble'ın en büyük başarısı, kırmızıya kaymanın, yani uzaklaşma süratinin uzaklık ile orantılı olduğunu ortaya çıkarmasıdır. Başka bir ifadeyle bir galaksi ne kadar uzaksa o kadar büyük bir süratle uzaklaşmaktadır. Kaynak : Evrenin Genişlemesi - Vikipedia

Bu sitede güzel açıklama yapılmış, Genişleyen evren -kuark.org

Big bang gelişim aşamaları böyle resmediliyor. Son periyotta oluşan galaksiler müthiş hızlarla birbirinden uzaklaşıyor.

big bang aşamaları

Bir resim daha, zamanda geriye bakmak nasıl oluyor açıklaması. Sol başta gördüğün teleskopla bakarken ne kadar geriye bakabilirsen big bange o kadar yaklaşırsın. O ölçüde evrenin yaratılış aşamalarını incelersin.

Bilim adamları hangi konuyu araştırıyorsa, o konuyla ilgili ayette Allah nasıl bir açıklama yaptıysa ancak onu keşfedebilirler, başkasını değil. Allah'ın dış dünyada göstereceğim dediği ayetlerdir bunlar. Bunları gördüğün an Kur'an'a ayrı bir ciddiyet göstermen gerekir. Yukarıda yazdığım Fussilet 53'ün devamındaki ayetleri okumanı tavsiye ederim.

Zariyat
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

47. Onlara, çevrelerinde ve kendi bedenlerinde olan âyetlerimizi göstereceğiz, sonunda onun (Kur’ân’ın) tümüyle doğru olduğu, onlar açısından iyice ortaya çıkacaktır. Sahibinin her şeye şahit olması yetmez mi?

48. Yeryüzünü de döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz Biz!

49. Herşeyden çift çift yarattık. Düşünüp öğüt alasınız diye.

50. Öyleyse; “(Edindiğiniz sahte ilahlardan) Allah’a kaçın/sığının! Şüphesiz ben size, O’ndan gelen apaçık uyarıcıyım.

51. Allah ile beraber başka bir ilâh/tanrı uydurmayın! Şüphesiz ben size O’ndan gelen apaçık bir uyarıcıyım.” Onlardan öncekilere de ne kadar peygamber geldiyse, mutlaka: “Büyücü ya da mecnundur” dediler.

53. Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler? Aksine onlar azgın bir topluluktur.

54. Öyleyse onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.

55. Sen yine de (kulak veren herkese) hatırlat/öğüt ver. Çünkü öğüt/hatırlatmak müminlere fayda verir!

56. Ben cinleri (insanın algılayamadığı varlıkları) ve insanları ancak Bana ibadet etmeleri için yarattım.

57. Ben onlardan bir rızık istemiyorum ve Beni doyurup beslemelerini de istemiyorum.

58. Şüphesiz O Allah çokça rızık yaratandır, sarsılmaz kuvvet sahibidir.

59. Şüphesiz ki bu zulmeden/hain kimselere, arkadaşlarının azap payı gibi bir pay vardır. Acele etmesinler.

60. Kendilerine vadedilen günlerinden dolayı, vay o gerçeği inkâr edenlere/gizleyenlere!

Taşkın Tuna’nın bahsettiğim 3 kitabını, Ol Dedi, oldu 1, Ol dedi oldu 2, Muhteşem tasarım, bu kitapları okursan fizik yasalarının yaratılış olduğunu göreceksin. Taşkın Tuna bu fizik yasalarını, big bangi ve daha fazlasını Allah’ın eseri olduğunu anlatmış. Bu bağı gördükten sonra insan yaşadığı yeri daha bir başka gözle izliyor. Bir de bunun tam tersine bak, aynı konu ama tam tersi bakış açısı. Facebook’ta rastladım Marquis de Sade’ye aitmiş bu söz. Buraya kadar okuduğun bilgi ve ayetlerle değerlendir bu sözü.

"İlk güçlüğü açıklayamazken ikinci bir güçlüğe neden ihtiyaç duyuyorsun? Senin tanrına atfettiğin şeyi doğanın yapması mümkünken, niçin doğaya bir efendi arıyorsun ki? Senin anlamadığın şeyin nedeni belki de dünyanın en basit şeyidir. Fizik bilgini yetkinleştirirsen doğayı daha iyi anlarsın, aklını arındır, önyargılarını yok et, o zaman tanrına ihtiyacın olmayacak."

Bu düşünceyle bu ayet tamamen birbirinin tersidir.

Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

104. Doğrusu size, Rabbinizden basiretler (anlama ve kavrama araçları) gelmiştir! Artık kim görürse, yararı kendisinedir. Kim de (gerçeği görmekten kaçınırsa) körelirse kendi aleyhinedir. Ve: “Ben sizin bekçiniz/koruyucunuz değilim” (de).

105. İşte böylece; ayetleri çevire çevire açıklıyoruz. Sana (onlara ayetleri okurken): “Sen bunların dersini almışsın” diyorlar. Oysa Biz öğrenmek isteyen bir toplum için, herkesin anlayacağı şekilde ayrıntılı olarak açıklıyoruz!

Esas mesle evrenin meydana geliş aşamalarını okuyup, araştırıp vardığın sonucu ne tarafa yazdığındır. “Niçin doğaya bir efendi arıyorsun” sorusuyla Rabbinizden basiretler (anlama ve kavrama araçları) gelmiştir Artık kim görürse, yararı kendisinedir. Kim de (gerçeği görmekten kaçınırsa) körelirse kendi aleyhinedir ifadeleri alttaki ayetin hidayet ve sapıklık bölümlerini oluşturuyor.

İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

4. Biz her Rasûlü/Elçiyi, mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara iyice açıklasın. Bundan sonra Allah; Sapıklıkta direnen kimseyi sapıklığında bırakır, Hidayet için çalışan kimseyi de doğru yola iletir. O güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir.

Evren kendi kendine varoldu diyen isterse profesör olsun sapıklığı, kendi kendine var olmaz bir Tasarımcı olmalı diyen hidayete yönelmiştir. Allah kim hangisi için çalışırsa ona onu veriyor. Allah’ı göremeyişin kimsenin değil senin tercihlerinin sonucudur.

Daha fazla delil göstereceğim demiştim, bir sonraki bölüm "Güneş ve Ayın Yörüngesi"