El Muntekîm

Kişiye yaptığının acısını tattıran.

Sözlükte “şiddetle ayıplamak, suçluyu cezalandırmak” anlamındaki nakm (nükūm) kökünün “iftiâl” kalıbından türemiş bir sıfat olan müntakım “yadırgayıp ayıplayan, suçluyu cezalandıran, öç alan” mânalarına gelir (İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “nḳm” md.; Lisânü’l-ʿArab, “nḳm” md.) Râgıb el-İsfahânî, bir davranışı ve onun sahibini beğenmeyip yadırgamanın tepkisinin dille olabileceği gibi eylemle de gerçekleşebileceğini söyler (el-Müfredât, “nḳm” md.). (TDV İslam Ansiklopedisi, Muütakîm maddesi.)

Azamet cemisi formunda üç yerde Allah'a isnat ile gelir. Kişiye yaptığının acısını tattıran mânâsına gelir. Allah'ın insanın bilinçli tercihlerine bakarak kötü seçiminin cezasını sahibine çektirmesin ifade eder.

Nakın Müntekim isminin türetildiği köktür. Bir şeyin inkarına ve ayıplılığına delalet eder. Buradaki inkar beğenmeme, reddetme, iade etme, geri çevirme, anlamındadır. Bu geri çevirme söz ile de olabilir fiil ile de olabilir. Söz ile olanı ayıplama kınama, fiil ile olana cezalandırma denir. Buna göre Muntekîm'in intikamı Allah'ın kulunun nankörlüğünü kendisine iade etmesi anlamına gelmektedir.

Allah'ın intikamını bilen ondan korkar. Allah'ın rahmetini bilen ondan ümit eder. Bu durum "korku ile umut arasında" sözünde billurlaşmıştır. Fıtri bir duygu olan korku insana bahşedilen savunma yetkisinin doğal bir uzantısıdır. Korku yok edilemez fakat terbiye edilebilir ve edilmelidir.

İnsana Yaptığının Acısını Taktırmanın Gerekliliği

İnsan büyük bir zulüm ile karşılaşmadan Allah'ın cezalandırmasındaki şiddetin hikmetini kavrayamaz. Hatta çocuklar Allah'ın cehennemi yaratmış olmasını anlamakta hayli zorlanırlar. Çocuklar çocuksu ve saf dünyalarında cehennemin varlığını bir yere yerleştirilemezler.

Keşke Dünya çocukların dünyasından ibaret olsaydı ama değil. Saflığı muhafaza edeni sonsuz özgürlük ve mutluluk diyarı cennetler bekliyor. cennet ucuz olmadığı gibi cehennem de lüzumsuz değil. Kişinin bunu anlaması için türdeşleri eliyle işlenmiş bir vahşetin kurbanı olması gerekmiyor. İnsanlık tarihinde maalesef hiç de nadir olmayan vahşet sayfalarına şöyle üstünkörü bir göz atmak yeterlidir.

Allah Dünyada Ve Ahirette Muntekîm'dir

Kur'an'da intikam, kişiye yaptırdıklarını acısını taktırmak anlamına gelir. Allah Muntek'im olandır. Muntekîm olmak kimsenin yaptığını yanına kar bırakmamaktır. Eğer kötülük ve zulüm yapanın yanına kar kalıyorsa bu durumda suyu getiren ile testiyi kıran bir tutuluyor demektir. Bu ikisinin bir tutulduğu bir dünyada kimseden su getirmesi beklenmemelidir. (Mustafa İslamoğlu, 2107, Kur'an'a Göre Esmâ-i Hüsnâ, 2. Cilt, Sayfa 1456, 1457, 1462, Düşün Yayınları)

Muntekîm İsmi Geçen Ayetler

    Secde

  • 22. Rabbinin ayetleri kendisine anlatıldıktan sonra yüz çeviren kimseden daha yanlışta olan kimdir? O suçlulara hak ettikleri cezayı mutlaka çektireceğiz.

  • Zuhruf

  • 41. Seni bu dünyadan göç ettirsek bile, hak ettikleri cezayı onlara yine veririz.

  • 42. Onlara söz verdiğimiz azabı sana gösterebiliriz de. Çünkü kıskıvrak elimizdedirler.

  • Duhan

  • 10. Üstlerini[*] açıkça belli olan bir dumanın saracağı günü bekle.

    [*] Burada السَّمَاء kelimesindeki el= ال takısı muzafun ileyhten ıvaz sayılmış ve semaları anlamı verilmiştir. Her şeyin üst tarafına sema dendiği için (Müfredat) anlam “üstlerini” şeklinde olmuştur.

  • 11. O insanların hepsini saracaktır. Bu ne acı bir azaptır!

  • 12. “Sahibimiz! Bu azabı üzerimizden kaldır; artık biz gerçekten inanacağız.”

  • 13. Akıllarını nereden başlarına alacaklar ki? Onlara her şeyi ortaya koyan bir elçi geldi.

  • 14. Sonra ondan yüz çevirdiler de “Onu birisi yetiştirmiş; cinlerin etkisine girmiş!” dediler.

  • 15. Biz o azabı kısa bir süre için kaldırırız ama siz yine de cayarsınız.

  • 16. Bütün bunlar, onlara o büyük darbeyi indireceğimiz gün olacaktır. Biz onlara hak ettikleri cezayı vereceğiz.


Esmaül Hüsna listesine dönmek için İsim Listesi'e tıklayın.