El Habîr

Her şeyin iç yüzünü en iyi haber alan. Her şey hakkında en iyi haber veren.

Sözlükte “bir nesneyi gereğince bilmek için yoklayıp sınamak, bir şeyin iç yüzünden haberdar olmak” anlamına gelen hubr (hibre) masdarından sıfat olup “bilen, bir nesnenin mahiyetine ve iç yüzüne vâkıf olan” demektir. Kelimenin kökünde, bir şeyin asıl yapısını ve iç yüzünü öğrenmek için onu duyu organlarıyla algılayıp denemek ve elde edilen bilgileri akıl süzgecinden geçirip bir sonuca bağlamak mânası bulunduğu gibi haber yoluyla bilgi edinmek mânası da vardır. Şüphe yok ki bu bilgi vasıtalarının hiçbiri Allah için söz konusu değildir. Ancak hadis olarak da rivayet edilen, “Hiçbir zaman haber duyu seviyesinde bilgi sağlayamaz” sözüne göre (bk. Müsned, I, 215, 271), Allah’a nisbet edilen “hubr” kavramında, duyularla algılanmış gibi her şeyin gerçekliğinden ve genellikle insanlara gizli kalan iç yüzünden haberdar olma mânası mevcuttur. Habîr isminin “haberdar eden” (muhbir) anlamına da gelebileceği kaydedilmektedir. (TDV İslam Ansiklopedisi, Habîr maddesi.)

Habîr bir mübalağa kalıbıdır. Kalıbın kendisi mübalağa ifade etse de Allah için kullanıldığında bu mübalağa acziyet itirafı vurgusu kazanır. Zira insan dili Allah'ın El Habîr sıfatını tam olarak ifade etmekten acizdir. Hangi sıfatı kullanırsak kullanalım Allah'ın haber alma ve verme vasfını layıkı ile ifade etmiş olamayız. Zira insan dili sınırlı imkanları buna izin vermez. Allah'ın mutlak nitelikleri hakkında her kelime kifayetsiz kalır. İnsanoğlu Allah'ı anarken bile esasen acziyetini ifade etmiş olur.

Allah için kullanılan El Habîr iki anlama gelir.

1 - Fail anlamı : Haber alan Habîr mânâsına gelir. Bu sıradan bir haber alma durumu değil, bir şeyin iç yüzünden tüm ayrıntısıyla ve en iyi biçimde haberdar olma durumudur. Şu ayet Habîr isminin bu vurgusunu çok güzel ifade eder; sizi kendi haberlerinizle sınayacağız (Muhammed 31)

2 - Meful anlamı : Haber veren Muhbir mânâsına gelir. Bu haber verme sıradan bir haber verme durumu değil, bir şeyin kimsenin görmediği ve bilemediği iç yüzünden ve görünmezinden haber verme durumudur. Şu ayet Habîr isminin bu anlamını çok güzel ifade eder; Onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler; işitseler cevap veremezler: Kıyamet gününde de sizin onları ortak saymanızı örtbas ederler. Kimse sana bunları, her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi haber vermez. (Fatır 14)

Allah'ın haber vermesi kelâmıdır. Allah hiç kimsenin asla bilemeyeceği mutlak gaybdan haber verir. Ahirete dair, ruha dair, yaratılışın başlangıcına dair, ruhun mazisi ve istikbaline dair, vahiyle verilen haberler bu türdendir.

Habîr meful vurgusuyla "gayba dair en sadık haberleri veren" demektir. (Mustafa İslamoğlu, 2107, Kur'an'a Göre Esmâ-i Hüsnâ, 1. Cilt, Sayfa 512, 513, 514, Düşün Yayınları)

Habîr İsmi Geçen Ayetlerden Bazıları

    Bakara

  • 271. Sadakaları açıkça verirseniz pek güzel olur! Fakirlere[ verirken gizlemeniz] sizin için daha iyidir; bir kısım kötülüklerinizi örter. Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.

  • Nisa

  • 35. (Ey müminler)[*] Eşlerin ayrılacağından korkarsanız, bir hakem erkeğin ailesinden, bir hakem de kadının ailesinden gönderin. Eşlerin ikisi de arayı düzeltmek isterse, Allah onları uzlaştırır. Allah bilir ve her işin iç yüzünden haberdardır.

  • 94. Ey inanıp güvenenler! Allah yolunda savaşa çıktığınızda, size teslim olduğunu bildiren birini (gerçek amacını anlayana kadar) iyice araştırın. Dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek ona, "Sen mümin değilsin!" demeyin. Allah katında pek çok ganimet vardır. Önceden siz de onlar gibiydiniz, Allah size ikramda bulundu (da mümin oldunuz). Öyleyse amaçlarını iyice araştırın. Allah yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.

  • Enam

  • 73. Gökleri ve yeri gerçek varlıklar olarak yaratan da odur. “Ol!” dediği gün, her şey oluşur. Onun sözü gerçektir. Sura üfleneceği gün bütün yetki onundur. Gaybı /algılanamayanı da şehadeti /algılanabileni de o bilir. Bütün kararları doğru olan, her şeyin iç yüzünü bilen odur.

  • 103. Hiçbir bakış Allah’ı tam olarak kavrayamaz ama o, bütün bakışları kavrar. En ince ayrıntıları ve her şeyin iç yüzünü bilen odur.

  • Hud

  • 1. ELİF! LÂM! RÂ! Bu öyle bir kitaptır ki âyetleri hem muhkem kılınmış hem de doğru kararlar veren ve her şeyin iç yüzünü bilen Allah tarafından açıklanmıştır.

  • 2. Böyle olması, Allah’tan başkasına kul olmayasınız diyedir. Ben de o kitapla sizi uyaran ve müjdeleyen kişiyim.

  • İsra

  • 30. Rabbin, koyduğu kurala göre kiminin önüne rızkı yayar kimine de belli bir ölçüye göre verir. Şüphesiz O, kullarının içini bilen ve her şeyi görendir.

  • Hac

  • 63. Hiç görmedin mi Allah gökten su indirir de yeryüzü yemyeşil olur? Allah, her şeyi en ince ayrıntısına kadar yapar, her şeyin iç yüzünü bilir. (Allah, her şeyin iç yüzünü en ince ayrıntısına kadar bilir. )

  • Lokman

  • 16. Lokman: "Oğulcuğum! İşlediğin şey, bir hardal tanesi ağırlığında olsa, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, Allah onu ortaya çıkarır. Allah latiftir; en ince ayrıntıyı bilir, habirdir; her şeyin iç yüzünü bilir."

  • 34. Kıyamet saati ile ilgili bilgi Allah'a aittir. Yağmuru o indirir, rahimlerde bulunanı o bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah bilir, her şeyin iç yüzünü bilir.


Esmaül Hüsna listesine dönmek için İsim Listesi'e tıklayın.