Allah'tan Başka Veli Edinenlerin Durumu


En başta bir mürşide bağlanma şartı ileri sürenlere örnek verip bunların sonuçlarını Ankebut suresinin ayetleriyle bağlayacağım demiştim, sıra bunda. Allah Kur'an'da Allah ile aldatmadan bahsediyor, “Allah ile aldatılmayın” diyor. Allah ile aldatılanlar Allah’ın yanına efendiler/şeyhler alıyor, yukarıda örnekleri gördün, insanlar Kur'an'da olmayan şeyler anlatıyor. “Allah ile aldatılmayın” uyarısını dikkate almayanlar dişi örümceğin örneği ile açıklanıyor.

Ankebut
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

41. Allah'ın dışında, birtakım evliyaya/dostlara/efendilere bağlananların durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir! Halbuki evlerin en dayanıksızı/çürüğü, şüphesiz ki, örümceğin evidir! Şayet bilselerdi!

42. Şüphesiz ki Allah, kendisinin dışında, ne gibi şeylere yalvardıklarını bilir. O üstündür, hâkimdir.

43. İşte bu örnekler! Biz onları insanlar için anlatıyoruz. Fakat bilginlerden (gerçek bilim adamlarından) başkası, onları düşünüp akletmiyor!

Son ayette düşünüp akletmekten bahsediyor, bu örümceğin evi üzerine yukarıdaki örneklerle biraz düşün. Bunu daha önce paylaşmıştım Ankebut örümcek demek.Bu yazıyı örümcek hakkında bilgi veriyor. Güvenilmez dişi ankebut

Kendisini Allah’a yaklaştıracak diye hurafelerle uydurma hadislerle din anlatan bir şeyhe, efendiye bağlanan kişini durumudur bu. Allah’tan başkalarını kendilerine dost/mürşit edinenler bu insanları “dini öğrenmek” adı altında dinlemek üzere gittikleri yerler dişi örümceğin yuvası gibidir. Kendilerine ilim anlatıldığını zannedip aslında şirkin tam ortasına oturmaktalar. örümceğin ağı nasıl ki çok zayıf dayanıksızsa Allah'tan başka dostlar edinenlerin gittikleri yerler de böyle zayıftır. Bu insanlar Allah ile aldatılmış oluyor. Allah’a ulaşacağını sanarken o sinsi şeytanın peşinde en kötü sona ulaşmış oluyor ki Allah o konuda da müminleri uyarmıştır.

Zuhruf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

62. Sakın şeytan sizi bu yoldan alıkoymasın. Çünkü o, sizin için apaçık saldırgan bir düşmandır.

Ankebut suresinin bu ayetlerini, üstte paylaştığım Allah’ı anma-zikretme ayetlerini de eğer düşünerek okursan Cübbeli Ahmet’in ya da her kim olursa “mürşit olmadan mürid bir şey yapamaz” "bir mürşidi kamile bağlanmak şarttır" gibi ifadelerinin neden şirk olduğunu anlamış olman gerekir. Allah kendisi ile araya evliya koymaya razı değil. Allah'ı zikretmek yerine mürşidinin gölgesini düşünmek daha iyidir diyen birine uymak Araf üçüncü ayete aykırıdır. Bu ayeti okurken Cübbeli Ahmet’i istersen tekrar dinle.

Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

3 - Rabbinizden size indirilene uyun; Allah’a daha yakındır diyerek evliyaya[1*] uymayın. Bilgilerinizi ne kadar az kullanıyorsunuz!

[1*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. (Müfredat) Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan (kendini yanlışlardan koruyan) kimselerdir.” (Yunus 10/62-63) Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.”

"Mürşidinin gölgesini düşünmek bile Allah'ı zikirden üstündür"


Cübbeli Ahmet’in, İskender Evrenesoğlu, Menzil tarikatının ve ne kadar böyle insan varsa Kur'an'ın yanında başka bir din oluşturmuş olması ve Allah’ın buna bir şey yapmıyor oluşu son peygamber Muhammed Mustafa [sallallahu aleyhi ve sellem] ile artık ülkelerin helak edilme dönemi bitip kıyametin kopacağının ve onun beklendiği dönemin başlamış olmasındandır. Cezalar kıyamete ertelenmeseydi bu insanlar ve dini bu hale getirenlere ses çıkarmayanlar çoktan yok edilirdi. Artık bundan sonra inanan inanmayan, dini tahrif eden, yeni din oluşturan karşılığını ahirette alacak. O yüzden kimse bu insanların yeminle kendilerinin doğruyu anlattıklarına inanmasın. Allah Mekke döneminde insanların din adına yaptıkları şeylerin her hangi bir dayanağı olmadığının ama Semud, Ad, Lut vb kavimlerin helaki gibi yok edilmeyeceklerini bildirmiş. O gün putlar ortak tutuluyordu bu gün mürşitler evliyalar ve kitapları ortak yapılmış.

Şura
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

21. Yoksa onların, dinden kendileri için koydukları kuralları meşru kılan, ortakları mı var, Allah’ın izin vermediği şeyleri! Eğer cezaların ahirete, ayırt edilme gününe bırakılma sözü olmasaydı; aralarında hüküm/karar verilip iş çoktan bitirilirdi. Kuşkusuz zalimler için acıklı bir azap vardır.

22. O azap zalimlerin yaptıklarından dolayı tepelerine inerken, korkudan titrediklerini görürsün. İnanan ve faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlar ise, cennet bahçeleri içindedirler. Rableri katında, her ne dilerlerse/isterlerse onlarındır. İşte en büyük lütuf budur.

23. Allah’ın, inanan ve faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara müjdelediği budur! De ki: “Ben bunun karşılığında sizden, kendim için herhangi bir şey/ücret istemiyorum. Yalnız (birbirinize karşı merhametle ve) sevgi(yle davranmanızı!)” Kim bir iyilik üretirse, Biz ondaki iyiliği artırırız. Şüphesiz Allah; çok bağışlayandır, iyiliğe karşılık verendir.

Cennet ile ilgili ayetlerde hep aynı şey anatılıyıor, cennete girmek iman ettikten sonra, ibadetlerin yanında faydalı, güzel işler yapmaya bağlı bir efendiye/mürşide/şeyhe bağlanmaya değil.