Er Rahmân

Özünde sonsuz merhamet sahibi. İyiliği sonsuz olan.

Sözlükte “merhamet etmek, severek ve acıyarak korumak” anlamındaki rahmet (ruhm, merhamet) kökünden türeyen rahmân kelimesi “şefkat ve merhamet eden, acıyan” demektir. Kelimenin kök mânasında “yufka yürekli olmak, acımak, birinin üzüntüsüne ortak olmak” gibi beşerî-duygusal unsurlar bulunduğundan Allah’a nisbet edildiğinde “sonsuz merhametiyle lutuf ve ihsanda bulunan” şeklinde anlam verilmiştir (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “rḥm” md.; İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “rḥm” md.; Lisânü’l-ʿArab, “rḥm” md.) (TDV İslam Ansiklopedisi, Rahmân maddesi.)

Merhamet muhtaç ve güçsüz olana vicdan sahibinin meyletmesidir. Yani merhamet özünde bir meyil ve cazibedir. Cezbeden merhum (merhamete muhtaç olan) cezbedilen rahimdir (merhamet eden.) Merhamete muhtaç olan vicdanı tahrik eder. Vicdan kalbi tahrik eder. Kalp sahibini tahrik eder. Bu silsile tahrikler sayesinde merhamet eden imkânını merhamete muhtaç olan ile paylaşır.

Bütün bunlar rahmeti insandan yola çıkarak tarif etmektir. İnsan merhamet ederken bir beklentiye sahip olmayabilir. Zira merhamet Rahmân olan Allah'ın vicdana tecellisidir. Fakat merhametini eyleme dönüştüren insan mutlaka bir beklentiye girer. Bu beklenti maddi ya da manevi, dini ya da dünyevi, hissi ya da fiili olabilir. Rahmet Allah'a isnat edildiğinde elbet bütün bu beşeri vasıflardan soyunacak ve mutlak bir nitelik olarak isbat-ı vücut edecektir. Rahmetim mutlak kaynağı olan Rahmân'ın rahmeti ne bir beklentiye karşılıktır ne de bir tahrike ihtiyaç duyar.

Rahmet Kur'an'da Allah için kullanıldığında bir duygu türü bir hissediş ve bir kalp fiili olarak kullanılmaz. Doğrudan "var etme, yaşatma", "belayı defetme", "hüzne alıp güven verme", "nimet verme", "lütuf" ve "ikram" gibi vurgular kazanır. Dolayısıyla Allah için kullanılan rahmet insan için geçerli olan acıma, yufka yüreklilik ve acısını paylaşma gibi duygu türlerine giren anlam alanından daha çok, esirgeme, gözetme, koruma, kollama, ikram etme, ve yardım etme gibi eylem türlerine giren anlam alanına yakındır.

Rahmet ve merhamet muhataba sevgiden kaynaklanan bir koruma hissiyle muamele etmektir. Dolayısıyla Er Rahmân doğrudan "seven" manası taşımaz. Zira Merhamet sevginin kendisi değil sonucudur. Sevgi ise merhametin kaynağıdır. Zaten ayrıca Allah'ın "çok seven" mânâsına gelen El Vedûd ismi bulunmaktadır. Dahası Allah isminin tüm kombinezonları sevgi mânâsına gelir. Mutlak sevginin kaynağı olduğu için "sonsuz rahmet eden zat" anlamına geldiği daha iyi anlaşılır. Bu durumda Er Rahmân "özünde merhametli" demektir. Bu onun fiillerindeki merhametinin zatından kaynaklandığı anlamına gelir.

De ki “İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın, hangisiyle çağırırsanız çağırın en güzel isimler (sıfatlar) Allah’a aittir.” Namazında sesini yükseltme, onu alçak sesle de yapma; ikisinin arasında bir yol tut. (17:İsra 110)

İster ona ismi ile yalvarıp yakaralım ister sıfatıyla fark etmez. Yeter ki sadece ona yalvarıp yakaralım. Ondan başkasına değil. Allah ismiyle yalvarırsak has ismiyle yalvarmış oluruz. Rahmân ismi ile yalvarırsak has sıfatıyla yalvarmış oluruz. Allah ismi onun sevginin membaı oluşuna delalet eder. Rahmân ismi ise onun merhametin menbaı oluşuna delalet eder. Sevgi merhametin tohumu, merhamet sevgilim meyvesidir. Her meyve tohumunu içinde taşır. Ayette zımnen bunu söylemiş olurister Allah diye yalvarıp yakaran ister Rahman diye.

Rahman ve Rahim

Rahmân ve Rahîm isimlerinin her ikisi de rahmet kökünden türetilmiş Arapça kelimelerdir. Sıfat-ı müşebbehe olan Rahmân süreklilik ve değişmezlik bildirir. Mübalağa ile ismi fail olan rahîm ise oluş ve yenileniş bildirir. Dolasıyla Rahmân Allah'ın zatına dönük bir sıfat, Rahîm fiiline dönük bir sıfattır. Bir başka ifadeyle Rahmân rahmet edene dönük, Rahîm rahmet edilene dönük bir sıfattır. Dolayısıyla birincisi isme yakın ikincisi fiile yakındır. İbni Abbas Rahmân'a "rahmet sahibi" Rahîm'e "merhamet eden" manası verir. Bu da vardığımız sonucu destekler. (Mustafa İslamoğlu, 2107, Kur'an'a Göre Esmâ-i Hüsnâ, 1. Cilt, Sayfa 260, 261, 262, 263, Düşün Yayınları).

Rahmân İsmi Geçen Ayetlerden Bazıları

    Fatiha

  • 1. İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla

  • 3. İyiliği sonsuz, ikramı bol olandır.

  • Bakara

  • 163. İlâhınız, bir tek ilâhtır. Ondan başka ilâh yoktur. İyiliği sonsuz, ikramı bol olan odur.

  • Rad

  • 30. Hep böyle olur. Seni bir topluma elçi gönderdik ki sana vahyettiğimiz şeyi onlara okuyasın. Onlardan önce de nice toplumlar gelip geçmişti. Onlar, Rahman'ı görmezlikten geliyorlar. De ki “O benim Rabbimdir (Sahibimdir). O’ndan başka ilah yoktur. O’na güvenip dayandım. Dönüş O’nadır.”

  • Furkan

  • 25. Göğün beyaz bulut kümeleri halinde bölüneceği ve meleklerin bölük bölük indirileceği gün;

  • 25. İşte o gün değişmez hakimiyet yine Rahman’ındır. Kendini doğrulara kapatanlara (kâfirlere) pek çetin bir gün olacaktır.

  • Zuhruf

  • 36. Kim Rahman’ın Zikri’nden (Kur’ân’dan) yüz çevirirse, başına bir şeytan sararız; o, onunla beraber olur.
  • 37. Şeytanlar bu gibileri yoldan çevirirler ama bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

  • Haşr

  • 22. O, Allah’tır; kendinden başka ilah olmayan, görülmeyeni de görüleni de bilendir. İyiliği sonsuz, ikramı bol olan O’dur.

  • Mülk

  • 3. Üst üste yedi kat göğü yaratan da O’dur. Rahman’ın yaratmasında bir uyumsuzluk göremezsin. Bakışlarını oraya çevir; bir çatlak görebilir misin?

  • Nebe

  • 38. Ruhların[*] ve meleklerin saflar halinde ayağa kalkacağı günde Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşmayacak; konuşan da doğru konuşacaktır.

    [*] Buradaki ruh ile kastedilen insanlar ve cinlerdir. Allah Teala şöyle demiştir: Herkesi toplayacağı gün Allah şöyle diyecektir: “Ey cinler! İnsanlarla çok bağlantılar kurdunuz.” Onların insan dostları diyecekler ki: "Rabbimiz! Birimiz diğerinden yararlandı. Nihayet bize biçtiğin sürenin sonuna vardık." Allah şöyle diyecek: “Yeriniz, içinde ölmeyeceğiniz ateştir. Koyduğum kurala uymuş olanlarınız başka! Senin Sahibin doğru karar verir, her şeyi bilir. (En’âm 6/128) Melekler, Allah tarafından görevlendirilmiş mümin cinlerdir. Bu âyete göre o gün onlar da ayağa kalkacaklardır. Burada meleklerin ayrıca zikredilmesi, onların da sorumlu varlıklar olduklarını vurgulamaktadır.


Esmaül Hüsna listesine dönmek için İsim Listesi'e tıklayın.