El Kâdir

Mutlak kudret sahibi. Sonsuz gücünü mutlak iradesiyle kullanan.

Sözlükte “gücü yetmek; ölçü ile yapmak, planlamak; kıymetini bilmek; rızkını daraltmak” anlamlarına gelen kadr (kudret) kökünden sıfat olup “her şeye gücü yeten” demektir (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ḳdr” md.; Lisânü’l-ʿArab, “ḳdr” md.). Kudret kavramı Kur’ân-ı Kerîm’de 103 yerde Allah’a nisbet edilmekte olup bunların yetmiş dördü isim, yirmi dokuzu fiil şeklindedir. İsim statüsüne giren kavramlar genellikle “güç yetirmek, ölçülü ve planlı yaratıp düzenlemek” anlamında, fiil kalıplarındaki kavramlar da sözlük mânalarında kullanılmıştır. (TDV İslam Ansiklopedisi, Kâdir maddesi.)

El Kâdir mutlak güç ve kudret sahibi, güç ve kudretini iradesiyle kullanan, gücüne yenilemeyip onu kontrol altında tutan, mutlak ve sonsuz gücünü mutlak ve sonsuz iradesiyle kullanan demektir.

Allah için kullanılan el Kâdir Allah'tan acizliği nefyeder. Allah'tan başka herhangi bir varlığı mutlak güç ile tavsif etmek caiz değildir. El Kâdir'in zıttı el Âciz'dir. Allah dışındaki her varlık kudretini sergilerken bile acizlikten kurtulamaz. Kâdir gücünü her zaman gösteren mânâsına gelmez. Aksine sonsuz gücünü gösterip göstermemeye kudreti olan mânâsına gelir. Gücünü bazen sergiler bazen sergilemez.Gerçek Kâdir olan kendi gücünü kontrol edebilendir. Güç bende diye kontrolden çıkıp kendi gücünün kontrolüne girene Kâdir denmez.

Kadr bir şeyin değerini oluş ve aslına miktarına delalet eder. Bir şeyin kadri o şeyin değeri ve kıymeti demektir. Enam 96. ayette bu manada kullanılır Allah'ın kadrini kıymetini hakkıyla takdir edemediler Kâdir bu anlamıyla bir şeyin değerini hakkı ile takdir eden vurgusuna da sahiptir. Kadr suresindeki "Kadir Gecesi" kadir kıymet ve değer gecesi anlamına gelir.

Tef'il babından mastar olan "takdir" bir şeye kesin ölçü ve değer koymak, hazırlamak, planlamak, düzene koymak, ölçüp biçmek, kıyaslamak, belirtilerinden yola çıkarak teşhis etmek, bir şeyin gücünü ve kudretini belirlemek manasına gelir. Mürselat suresinin yirmi üçüncü ayeti olan "Biz takdir ettik", "takdir edicilerin en iyisi biziz" veya "Biz en iyi takdir ederiz" anlamına gelir. Yunus suresinin beşinci ayetindeki "Güneşi aydınlığın kaynağı ve ayı ışık yansıtıcı yapan; yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye ona menziller takdir etti" ibaresi de böyledir. Müzzemmil yirmide ki "Allah geceyi ve gündüzü takdir eder" ayetinde geçen yukaddiru fiilinin mastarı takdir'dir. Kelime burada "gece ve gündüzün miktarını ve suresini bir yasaya bağlı olarak inceden inceye takdir etmek" vurgusu kazanmıştır. (Mustafa İslamoğlu, 2107, Kur'an'a Göre Esmâ-i Hüsnâ, 1. Cilt, Sayfa 830, Düşün Yayınları)

Kâdir İsmi Geçen Ayetlerden Bazıları

    Bakara

  • 104. Bir ayeti nesheder veya unutturursak, yerine daha hayırlısını ya da dengini getiririz.[*] Allah’ın her şeye bir ölçü koyduğunu bilmez misin!

    [*] Nesh, bir kitaptaki yazıyı diğer kitaba aktarmaktır (el- Ayn). İkincinin yazarı birinci kitabın da yazarı ise onun büyük bir kısmını olduğu gibi, bir kısmını da kendine göre daha iyi şekilde aktarır. Onun için nesih ya dengiyle ya da daha iyisiyle olur. Allah, önceki kitaplardaki hükümlerin çoğunu son kitabına almıştır (Nisa 4/163, Şûrâ 42/13) ama onlardaki bazı hükümleri almamıştır (Maide 5/15). O kitapların bazı hükümleri de daha iyisi ile değiştirilmiştir. Mesela Müslümanlar ilk başta orucu, önceki ümmetler gibi tutarken (Bakara 2/183) daha sonra bazı hafifletmeler yapılmıştır (Bakara 2/187).

  • 148. Herkesin bir hedefi vardır, o ona yönelir. Siz, iyi işlerde yarışın. Nerede olursanız olun, Allah hepinizi bir araya getirecektir. Her şeye bir ölçü koyan Allah’tır.

  • Al-i İmran

  • 29. De ki: “İçinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini o bilir. Allah her şeye bir ölçü koyar.

  • Nisa

  • 133. Ey İnsanlar! Allah, gerek görürse sizi yok eder ve yerinize başkalarını getirir. Allah, bunun kuralını koymuştur.

  • Maide

  • 17. “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler, kesinlikle kâfir/ doğruları örtmüş oldular. De ki: “Allah; Meryem oğlu Mesih’i, anasını ve yeryüzünde olan herkesi yok etmek istese ona karşı koymaya kimin gücü yeter?” Göklerde, yerde ve bu ikisinin arasında tüm yetkiler Allah'ındır. O, gerekli gördüğünü yaratır. Allah, her şeye bir ölçü koyar.

  • Enam

  • 37. “Rabbinden ona bir mucize indirilse olmaz mı?” dediler. De ki: “Allah mucize indirmenin ölçüsünü belirlemiştir. Ama onların çoğu bunu bilmezler.”

  • Hud

  • 3. Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na yönelin (tevbe edin) ki belirlenmiş eceliniz gelinceye kadar sizi güzel bir şekilde yaşatsın. Fazla yapan herkese de fazlasını versin. Eğer yüz çevirecek olursanız, o büyük günün azabına uğramanızdan korkarım.

  • 4. Dönüşünüz Allah’a olacaktır. O, her şeye bir ölçü koyar.

  • Nahl

  • 77. Göklerin ve yerin bütün bilinmeyeni (gaybı) Allah’a aittir. Kıyamet saati göz açıp kapama kadardır, belki daha da yakındır. Allah her şeye bir ölçü koyar.

  • İsra

  • 99. Bunlar hiç görmediler mi ki gökleri ve yeri yaratan Allah, kendileri gibi insanları yaratmanın ölçüsünü koymuş ve şüpheye yer olmayacak şekilde onlara ecel belirlemiştir. Yanlışlar içindeki bu kimseler (zalimler), nankörlük dışında her şeye direnirler.


Esmaül Hüsna listesine dönmek için İsim Listesi'e tıklayın.