Kur’an’da Örtünme - Başörtüsü


Sayfa Başlıkları

★★★

Allah'a İman Ne Demektir?

Allah’a iman etmek, Allah’a inanmak ve bir kabul etmek değildir. Allah’a iman etmek Allah’a teslim olmaktır. Bir şey yapmamızı istediyse yapmaktır. Başötüsü konusunda hem yanlış bilgilendirme hem de Allah’a teslim olamama problemi var. Bazı hocalar “başı örtmeye gerek yoktur, göğüs ve boynu örmek yeterlidir” diyor. Gerekçeleri ayette geçen başörtüsü anlamına gelen hımar kelimesinde “baş” ifadesi yok diyorlar. Bir eşya hangi organ için kullanılıyorsa o organın adı eşyayı ifade eden kelimede olması zorunlu mudur? Mesela çorap. Ayak çorabı diyor musun? Kadınların Anadolu’da başlarını örttükleri yemeni, yaşmak, yazma gibi kelimelerin hiç birisinde “baş” ifadesi yoktur. O zaman bazı hocaların hımar kelimesinde “baş” ifadesi yok söylemi delil değildir. Zaten böyle delil olmaz. Bir kelime kullanıldığı dilde ne anlama geliyorsa anlamı odur. Arapça bir kelimeyi Türkçe düşünüp anlam bilgisi yazamazsın. Arapça düşünmen gerekir. İnuitler’in ya da Kızılderililer’in günlük dillerinde kullandığı kelimeleri Türkçe düşünüp bu kelimeler şu alama geliyor diyemezsin. Böyle dillerin bazı kelimelerinin bizim dilimizde karşılığı olmayabilir bile. Arapçada hımar kadının başörtüsüne verilen isimdir. Bu kelimeden türettikleri hamr kelimesini sarhoşluk veren içkiler için kullanmışlar. Sarhoşluk aklı örttüğü için alkollü içeceklere hamr demişler. Buradan bile hımarın başı örten anlamı olduğu belli. Başı örten anlamı olmasaydı içki için aklı örten anlamı türetilmezdi. Hımar sadece boynu örten anlamına gelseydi türetilen hamr da boynu örterek sarhoş eden anlamına gelirdi. Böyle bir şey mümkün değil. Akıl boyunda değil, başta. Hımar başı örten anlamı olmalı ki aynı yerde olan aklı için hamr aklı örten kelimesi türetilsin.

Başörtüsü Ayetleri

İslam erkeklerin kadınları taciz, rahatsız etmesinin önüne geçecek tedbirler getirmiştir. Onlardan biri bakışları kontrol etmektir. Allah hem erkeklere hem de kadınlara bakışlarını kontrol etmelerini söylemiş.

Nur

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

30. Mümin erkeklere söyle, gözlerini sakınsınlar[1*]; ferçlerini (kolları ile bacakları arasındaki organlarını)[2*] korusunlar. Onları daha da geliştirecek olan budur. Allah, yaptıkları şeyin iç yüzünü bilir.

[1*] Bu ve bundan sonraki âyet, kadın ile erkeğin, sosyal hayatta ayrıştırmak için değildir. Çünkü verilen selamı, cinsiyet ayrımı olmadan daha iyisiyle almak emredilmiştir (Nisa 4/86) Ama bakışlar, en etkili iletişim aracı olduğundan dikkatli olmak gerekir. Bunun en kestirme yolu göz bebeklerini büyültecek şekilde bakmamaktır.

[2*] Ferc, iki kolun arası ile iki bacağın arasındaki organlardır. (Lisan'ul-arab)

31. Mümin kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar; ferçlerini (kolları ile bacakları arasındaki organlarını) korusunlar. Güzelliklerinden [1*] görünen kısım [2*] dışındakileri açmasınlar. Başörtülerinin bir kısmını yakalarının üstüne vursunlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları, elleri altında bulunan esirler, kadına ihtiyacı kalmamış erkekler ve kadınların edep yerlerine ilgi duymayan küçük çocuklar dışında hiç kimseye süslerini açmasınlar. Gizledikleri güzellikleri bilinsin[3*] diye ayaklarını farklı şekilde yere basmasınlar. Müminler, hep birlikte Allah’a yönelin ki umduğunuza kavuşasınız.

[1*] Güzellik diye meal verdiğimiz kelime ziynet = الزينة’tir. Bazıları bunun, dış elbise veya süs olduğunu söyler. Dış elbise, hem kadının hem erkeğin zinetidir. (A’raf 7/31) Süs eşyasının takılması da yasak değildir. (A’raf 7/32) Kadın, insanlar için ziynet kılındığından (Al-i İmran 3/14) bu ayetteki ziynet, kadına ait güzelliklerden başkası olamaz. Âyette geçen “gizledikleri ziynetleri” ifadesi de bu anlamı destekler. Çünkü kadın, vücudu örtülü olduğu halde dans ederek, oynayarak, sesiyle veya yürüyüşüyle gizli güzelliklerinin bilinmesini sağlayabilir.

[2*] “görünen kısım”ifadesinin başörtüden önce geçmesinden, yüzün görünen güzelliklerden olduğu anlaşılır.

[3*] Kadın, ayağını farklı şekilde yere basarak sağa-sola eğilip güzelliklerini göstermeye çalışabilir. Bu ayet kadınların, erkekler karşısında bu gibi davranışlarını da yasaklamıştır.

Cilbab Ayeti

Üstteki ayette kadınların kapalı bir ortamda örtünmesinin nasıl olması gerektiği ve başörtülerini kimlerin yanında açmalarının serbest olduğu anlatılıyor. Alttaki ayette de kadınların dışarı çıkarken nasıl giyinmelerini söyleniyor.

Ahzab

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

59. Ey Nebî! Eşlerine, kızlarına ve inanıp güvenenlerin kadınlarına söyle de cilbablarını (büyük başörtülerini)[*] üzerlerine yaklaştırsınlar. Bu, namuslu olduklarının anlaşılarak incitilmemeleri açısından daha uygundur. Allah bağışlar, ikramı boldur.

[*] Cilbab, dış giysiden küçük, başörtüsünden büyük örtüdür. Kadın onunla başını ve göğüs bölgesini örter. (Lisan’ul-arab) Kelime dış giysi anlamında da kullanılır ama burada ona büyük başörtü dışında anlam verilemez. Çünkü dış elbiseyi vücuda yaklaştırma diye bir şey olmaz. Ama büyük başörtü vücuda yapıştırılmazsa açılır, göğüs, boyun ve saçlar ortaya çıkar. Âyetteki “daha uygun= أَدْنَى ifadesi de başörtüsü (hımar) ile cilbabı karşılaştırmaktadır. Yakaları kapatacak şekilde örtülen başörtüsü, kötü niyetli erkeklerin rahatsız edici davranışlarını engeller. Ama hem başı hem de göğüs bölgesini örten bir örtü onların beklentilerini büsbütün ortadan kaldırır.

Başörtüsü Tesettür Neden Farz?

üstteki ayette koyu cümle bu sorunun cevabı; "Bu, namuslu olduklarının anlaşılarak incitilmemeleri açısından daha uygundur." Burada başı açık kadılar daha az namuslu tesettürlü kadınlar daha çok namuslu diye bir şey söz konusu değil. Olay bu değil. Allah kadınlar dışarıda erkekler tarafından rahatsız edilip, incitilmesin diye başörtüsünü tesettürü farz kılmış. Haberlerde erkeklerin açık, kısa, dar vs giyinen kadınlara sözlü saldırıdan tecavüze kadar şiddet uyguladığını görüyoruz. Bu, az gelişmiş erkeklerin gördüğü hoşlandığı kadından beklenti içine girmesinden kaynaklanıyor. Ama bir kadın tesettürlüyse böyle tacizlere çok çok daha az maruz kalıyor. Az gelişmiş erkeler tesettürlü kadınları da taciz edebilir. Bu ayrı bir şey. Burada önemli olan; Allah, bir nevi kadınları koruma altına almış. Bunun denemesini yaptılar.

New York'ta 5 Saat Kotla 5 Saat Tesettürlü Yürüyen Kadın

Ahzab 59'da ki Bu, namuslu olduklarının anlaşılarak incitilmemeleri açısından daha uygundur ifadesinin ne anlama geldiğini göstermek için bir video göstereceğim. New York'ta Manhattan bölgesinde bir kadın önce kot-tişört ile sonra da tesettürle geziyor. Kot tişörtle gezerken erkekler laf atıp arkadaşlık için ısrar ediyor ama tesettürlüyken kimse rahatsız etmiyor. Ayette geçen şey budur. Video açılmazsa alttaki linke tıkla.

New York'ta 5 saat kotla 5 saat tesettürlü yürüyen kadın

Cilbab Ayetinin İniş Sebebi

Ahzab suresindeki dışarı çıkarken kadınların cilbablarını üzerilerine almasını söyleyen ayet Medine’de erkeklerin kadınların peşine düşüp rahatsız etmeleri üzerine indi. Alttaki alıntıyı Abdülaziz Bayındır’ın Başörtüsü ve Örtünme makalesinden aldım

İslâmiyet’ten önce Araplarda örtünme adeti yoktu. Kadına saygı gösterilmez, kadınlar da erkeklerden sakınmazlardı. Başörtülerini enselerine bağlar veya geriye doğru bırakırlardı. Yakaları önden açılır, boyunları ve gerdanlıkları ortaya çıkar, süsleri gözükürdü. Erkeklerin ilgisini çekmek için süslenen, açık saçık kıyafetler giyinen, bakışlarıyla ilgi toplamaya çalışan düşük ahlaklı kadınlar da vardı. ((Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul 1936, C. IV, s.3506 ve C. V, s.3927 (Nur Suresi 31, Ahzab 59).)) Evlilik dışı ilişkiler peşinde koşan bir kısım erkekler, kadınların arkasına takılır ve onları zan altında bırakırlardı. ((Fahreddin er-Râzi Ebu Abdillah Muhammed b. Ömer (öl. 606 h. /1210 m.) et-tefsîr’ül-kebîr, Mısır, C. XXV, s.230 (Ahzab 59).))

Örtünme ile ilgili emirler Ahzab Suresi ile Nur Suresi’ndedir. Her iki surenin de Medine-i Münevvere’de indiği hususunda tam bir görüş birliği vardır. ((el-Kurtubî Muhammed b. Ahmed elEnsârî (öl. 671 h. /1273 m.), tahkik eden Ebu İshak İbrahim Etfiş, el-Cami li Ahkam’il-Kur’an, Kahire 1387 h. 1967 m. C. XII, s.158 ve C. XIII, s.113.)) İslâm’ın bir çok emir ve yasağı gibi örtünme emri ile buna ilişkin yasaklar da Medine-i Münevvere’de gelmiştir.

Kadınlar Medine-i Münevvere’de de günahkâr erkekler tarafından rahatsız ediliyorlardı. Durum Hz. Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem’e şikayet edilince Ahzab Suresi’nin 59. ayeti nazil oldu. ((elKurtubî, a.g.e., C.XIII, s.243 (Ahzab 59).))

Ey Nebî! Eşlerine, kızlarına ve inanıp güvenenlerin kadınlarına söyle de cilbablarını (büyük başörtülerini) üzerlerine yaklaştırsınlar. Bu, namuslu olduklarının anlaşılarak incitilmemeleri açısından daha uygundur. Allah bağışlar, ikramı boldur.

Yazının devamını Abdülaziz Bayındır’ın Başörtüsü ve Örtünme makalesinden okuyabilirsin. Altta makalenin linkini, pdf halini görebilirsin. Veya alt taraftaki videoları dinleyebilirsin, seçim senin.

Basörtüsü ve Örtünme Makalesi

Basörtüsü ve Örtünme.pdf

Nur suresi 31 ayette başörtüsü kelimesi geçiyor mu? Emir başa mı? (6 Dakika)

Günümüzde Kur'an ve sünnete göre tesettür nasıl olmalı? Ahzap 59 (8 Dakika)

Kur'an'da "Başörtüsü" Kelimesi Yok Diyenlere Cevap (9 Dakika)

Saçların bir kısmını açıkta bırakan bir örtü tesettüre uygun mudur? (4 Dakika)

Başörtüsü Farz Değildir Diyen Tefsirler (4 Dakika)